EAB-Hoşgeldiniz-EAB

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Lise Tadında Aşk Hikayesi

Hastayım ciğerci kedisi gibi yaşanan bu aşk hikayelerine…
Fazlasını arayan Garfield yüreklerin peşinde koştuğu karşı cinsin lazanya görüntüsünde mide için hazırlandığı bir kurum aslında gözlerde Lise…
Kimse yadırgamasın sözlerimi ama doğru budur.
En büyük aşklar bu dönem içinde yaşanır.Tüm kızlar ya Cinderella ya da Kül Kedisidir.Bu seçeneklerin seçimi ise içseldir.Kişiseldir.Kendini öyle hissetme durumudur.
Bu dönemin ilginç özelliklerinden birisi ise yaşanan her aşkın durum içinde en büyük; durum geçtikten sonra ise sanıldığından küçük olduğunun düşünülmesidir.Aslında ortadakinin bir adı yoktur tam olarak.İsimsiz kahraman ise ne büyüktür ne de küçük çünkü o zamanlarda bunun için bir kıstas yoktur.
Göz kayması bu dönemin vazgeçilmez zevki ve bahanesidir.
Kim kime ne kadar aşık olursa olsun bir erkek için her zaman boşlukta umut vardır.Minibüste,caddede,çarşıda ufak bir göz göze gelme durumunda kendisini duruma kaptırır hemcinsim.Gariptir umutsuz aşkın peşinden de koşmaz kalp hatta o sendrom o kadar afallatıcıdır ki göz göze gelmeden sonra asıl listenin bir numarasına mesaj atılır.Bir numara özlenmeye başlanır.Değişik…
Lise tadında aşk genel olarak kalp ile başlar yatak uğruna biter.Zaten bu çağlarda aşk sadece yatak üstünde ayakta kalıyorsa(yatıyorsa) o anda yıkılmalıdır,bitirilmelidir.Aksi durumda aspirini yoktur.Zararlıdır…Reçetesi yoktur hastalığı baş ve karın ağrısı yapar…
Lise çağı ya da o kurumun üyesi olmak başka bir durumdur.O çağ yaşanılmış olsa bile üstüne zaman örtüldüğünde anlaşılmaz.Yaşayamayanlar içinse kayıp olduğu aşikardır ama bu kaybı yaşayanlara o çağı anlatmaya çalışmak için harcanan zaman onların kaybının on katıdır.Saçmalıktır…

Sevgilerimle…

EAB(Alef)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder